15 Temmuz 2009 Çarşamba

Dehşetengiz (Furioso)

Yazar : Voldemar Lestienne, E Yayınları

Okuduğum en dehşet kitap bu olsa gerek. 2. Dünya Savaşı sırasında geçen bu roman aslında "Üç Silahşörler"in 2.Dünya savaşına uyarlanmış haliydi. İşte mesela Kardinal de Richelieu yerine Winston Churchill, hain Milady yerine nazi ajanı Maria Eberhart... Bütün karakterlerin bir karşılığı vardı.  Mükmmel bir savaş romanı, ne yazık ki devam kitabını ne gördüm ne duydum.


Benim Adım Kırmızı

Yazar : Orhan Pamuk, İletişim Yayınları

16 yüzyılın İstanbulunda geçen bu harikulade kitap bence Orhan Pamuk'un en güzel romanıdır. Padişahın kitabını desenleyen nakkaşların hikayesini okurken resmen o devirlere gidip, bir hayal aleminin İstanbul sokaklarında gezdiğimi hissediyordum. Çok güzel bir kitap. Bu kitaptan sonra Yeni Hayat isimli romanı okumaya çalışmıştım ama ilk sayfadan ileri gidememiştim dostlar.

Masumiyet Müzesi

Yazar : Orhan Pamuk, İletişim Yayınları

Orhan Pambık'ın Nobel ödülü kazandıktan sonra çıkarttığı bu ilk romanını merakla aldım ama okurken o kadar içim daraldı ki, 3 günde zor bitirmiştim.

Kitapta Nişantaşı'lı zengin Kemal Beyin, fakir uzak akraba kızı Füsun'a duyduğu kahredici aşk hikayesi anlatılıyor. Kitabın başı güzeldi, ama sonra Kemal Bey "Füsuuunn, Füsuuun" diye adeta dellenince bana da fenalık bastı, yok işte Füsun'un donu, seviştiklerinde içtiği sigaranın izmaritini filan toplayıp müze kurdu Kemal Bey. Allah belanı versin Kemal Bey, başını yedi Füsun'un. Sonra bu sıkıntılı yerler bitince, yazar girdi işin içine, merhaba ben Orhan Pambık diye başladı anlatmaya, hahaahah, burası güzeldi kitabın. Sonları yine akıcıydı, ama en çok sonunu beğendim. Orhan Pamuk seviyorsanız tavsiye olunur.


Melekler ve Şeytanlar (Angels & Demons)

Dan Brown , Altın Kitaplar

Bu kitap Dan Brown'ın maceraperest arkeoloji profesörü Indiana Jones benzeri kahramanı Robert Langdon'ı ilk yarattığı romandı ama biz Da Vinci Şifresi'nden sonra bu kahramanı keşfetmiştik.

Bu macerada Profesör Langdon, Vatikan'a giderek Papa seçimlerine karışıyor ve esrarlı cinayetleri çözmeye çalışıyordu.

Katolik dünyası sarsıntı içindedir. Papa vefat etmiş ve kardinaller yeni papalık seçimi için Vatikan'da toplanmışlardır. Ne var ki papalığa en kuvvetli aday olan 4 kardinal kaçırılmışlardır. Kardinallerin cesetleri ortaya çıktıkça, Vatikan'da panik yükselir. Cinayetlerin ortak noktası, kurbanlara dağlanan kadim illuminati simgeleridir. Bu simgelerin arkasındaki esrarı çözebilecek tek kişi ise Robert Langdon'dır.

Gerçekten çok zevkli olan bu macera romanını okurken Roma sokaklarında gezmiş kadar oluyorsunuz. Tavsiye olunur.

Da Vinci Şifresi (The Da Vinci Code)

Dan Brown, Altın Kitaplar

Bu meşhur kitabı bir Pazar akşamı okumaya başlamış, ama bırakamayıp ertesi gün işe uykusuz gitmek zorunda kalmıştım. Bilmeceler ve tarihi komplo teorileri ile dolu bu çok zevkli kitap, Paris'de Louvre Müzesinde işlenen bir cinayetle başlıyor ve kahramanımız Harvardlı profesör Robert Langdon, tarihin en büyük esrarını çözmeye çalışıyordu : Kutsal Kasenin sırrı! Bu kitabın çok da güzel bir web sitesi vardı, Lady Charlotte ile o web sitesindeki bulmacaları çözerken çok eğlenmiş idik.

Louvre Müzesinin kuratörü Jacques Saunere, müzenin muazzam galerisinde öldürülmüştür. Yaşlı adam ölürken kendine akıl almaz bir şeyler yapmış ve geride oldukça sembolik bir mesaj bırakmıştır. Konferans için Paris'te bulunan Simgebilim Profesörü Robert Langdon; Saunere'in mesajını çözmek için Fransız polislerce müzeye getirilir. Langdon, genç ve güzel polis kriptologu Sophie Neveu ile sembolik mesajı çözer. Mesaj onları çok daha büyük bir sırra, dünya tarihinde en çok aranılan şeye yönlendirecektir : İsa'nın kayıp kutsal kasesi.

Çok zevkli ve akıcı bir macera romanı, kesinlikle tavsiye olunur.


Garip

Yazar : Kemalettin Tuğcu

Ben bu kitapları nereden bulup da okumuşum anımsamıyorum ama Kemalettin Tuğcu'nun kitapları gerçekten hayalgücünü zorlayan cinstendi.

Garip isimli romanda, çok zengin bir ailenin gelini çirkin bir bebek doğuruyor, bebekten tisssskindiği için çocuğu başından atıyor. Garip dadısıyla köye gidiyor, büyüyüp daktır oluyor, zengin bir kızın gözlerini açıyor, bu arada fakir düşen annesiyle yüzleşiyor falan filannnn ... Allahhh uzak durunn


Çocuk Kalbi (Cuore)

Yazar Edmondo De Amicis

Edmondo De Amicis'in yazdığı bu meşhur romanını çocukken hepimiz okumuş idik. Sanırsam çoğumuza zorla okuttular. Siz sakın okumayın, çocuğunuza da okutmayın. Hani bunun yerine KemalettinTuğcu okusanız yeğdir. Böyle iç bayıcı, duygu sömürüsü, klişe bir romandı. Küçük bir oğlanın bir sene boyunca yaşadıkları anlatılıyordu kitapta. Sonunda tabii bir yığın iyilik dersi veriliyordu.Tek kelimeyle bayık.


Amelia Peabody - Mısır Polisiyeleri Serisi

Yazar : Elizabeth Peters, Oğlak Yayıncılık

Elizabeth Peters'ın yazdığı bu seri, muhteşem romantik polisiye eserlerden oluşuyor. Kahramanımız evde kalmış Amelia Peabody isimli cevval İngiliz hanım, babasından kalan mirasla dünyayı gezmeye başlar ama Mısır'da yaşadığı esrarlı olaylar onu bu ülkeye bağlar. Kendi kadar çılgın Mısırbilimci Emerson ile komik ve esrarlı cinayetleri çözerken bir yandan da kadim Mısır topraklarında kazı yapmayı ihmal etmezler.

Agatha Christie tarzı polisiye olaylar ve olayları çözen Mısır bilimcileri ile hem polisiye sevenlerin hem de antik Mısır meraklılarının bayılacağı bir seri. Ne yazık ki Oğlak Yayınları yarım bıraktı bu seriyi.

Serinin ülkemizde yayınlanan kitapları :

Kumsaldaki Timsah
Firavunların Laneti
Mumya Sandukası
Vadideki Aslan
İsis Rahibesinin Esrarı

Çok severek okuyorum , harika bir seri, kesinlikle okuyun.






Brandenburg

 Glenn Meade, Doğan Kitap

İşte çok sevdiğim Glenn Meade'in en mükemmel romanı, Branderburg. Nazilerin, Almanya'nın hakimiyetini ele geçirmek için Güney Amerika'da başlattıkları operasyonu anlatıyor. Taa son sayfasına kadar o kadar heyecanlı ki, neonazilerin projesini yoketmeye kararlı kahramanlarımızın maceralarını soluk almadan okuyoruz. Glenn Meade'in özellikle bu casusiye temalı romanlarının şahikası işte bu kitap, mutlaka okuyun.



Alacakaranlık Serisi - Twilight Saga

Yazar : Stephenie Meyer, Epsilon Yayınları

Geçen sene Tüyap Kitap Fuarından , o dönemde sürekli kitap eklerinde pompalanan Alacakaranlık ve Yeni Ay kitaplarını almıştım. Sonra kitaplığa bıraktım ve epey yüzlerine bakmadım. Derken bir cumartesi gecesi, saat olmuş 11, uyumak için erken, bari şu kitapları okuyayım dedim. İlk sayfalarda başımdan aşağı kaynar sular indi, ulan Allah kahretmesin çocuk kitabıymış beaa diye kendime kızdım, fakat sonra kitabın akıcılığına kapıldım ve sabahın 5'iydi kitap bitip ben yattığımda. Gerçekten sayfaları yutarcasına okuyorsunuz, böyle bir özelliği var bu kitapların. Pazar sabahı da erkenden kalkıp ikinci kitabı okumuştum. Sonra da Amazon.com'dan sipariş verip orijinalleri getirttim ve bütün seriyi herkesten önce bitirdim. Maalesef zaten evet akıcı ama basit olan ilk kitaptan sona çıta gayet düşüyor, artık son kitaba geldiğimde resmen elimden fırlatmıştım , oeehhh diyerek, halbuki kitaplara asla böyle davranmam. Ancak insana zaman geçirten, hafif kitaplar. Stephenie Meyer daha birşey yazamaz herhalde çünkü JK Rowling zeka ve yaratıcılığına sahip değil. Para basan bir endüstri haline gelen Alacakaranlık'ın ekmeği ona yeter de artar.

Bu serideki kitaplar :

Alacakaranlık
Yeni Ay
Tutulma
Şafak Vakti