28 Eylül 2011 Çarşamba

Hollow Malikanesi Cinayeti (The Hollow)

Agatha Christie, Altın Kitaplar

Bir Hercule Poirot polisiyesi. Angkatell ailesi ve dostları haftasonu için Lord ve Lady Angkatell'in Hallow malikanesinde toplanırlar. Yetenekli doktor John ve fazla zeki olmayan karısı Gerda misafirler arasındadır. Ailenin güzel ve karizmatik heykeltraşı Henrietta aynı zamanda John'un metresidir. Fakir uzak akraba Midge, zengin kuzen Edward'e aşıktır, Edward ise yıllardır Henrietta'yı umutsuzca beklemektedir. Diğer akraba genç David hepsinden nefret etmektedir. Aile gece yemekten sonra salonda otururken civardaki yazlık evlerden birini kiralamış olan ünlü aktris Veronica Cray salona girer ve kibrit ister. Kadını evine Doktor John götürür.

Ertesi gün o civarda yazlıkta oturan bir başka meşhur şahsiyet, dedektif Hercule Poirot, Lady Angkatell'in öğle yemeği davetine katılmak için Hollow malikanesine gelir. Bahçeye girdiği anda bir cinayete şahit olur. Doktor John havuz başında vurulmuş yatmaktadır. Karısı elinde silahla şaşkın şaşkın kocasının ölümünü izlemektedir. Ailenin diğer üyeleri de havuzun etrafına dizilmiş, bu manzarayı seyretmektedirler. Poirot karşısındaki sahneyi yapmacık bulsa da cinayet gerçektir, John ölmüştür. Poirot gerçeğin göründüğü gibi olup olmadığını incelemeye başlar.

Bu kitabı pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim çünkü roman daha çok Angkatell ailesi arasında geçiyor. Bu karakterleri ve aralarındaki ilişkileri okuyoruz, taa kitabın ortalarında sevgili dedektifimiz ortaya çıkıyor. Hani Poirot hiç Hollow köşküne gelmese, bu olay aile arasında çözülebilir, biz de gerçekleri sonradan öğrenebilirdik. Biraz sıkıldım açıkçası bu kitabı okurken. Okumasam da olur bir kitap.




5 yorum:

  1. ben de 60 yıllar baskısı var "uğursuz malikane" adı okumak için sabırsızlanıyorum bakalım ben ne düşüneceğim ;)

    YanıtlaSil
  2. Thalassapolis : aaa benim okuduğum da eski bir versiyondu canım, Şatoda Cinayet diye geçiyordu ismi, karışıklık olmasın diye güncel baskının ismini kullandım yazıda.
    Bakalım tatlı kaçık Lady Angkatell karakterini sevecek misin?

    YanıtlaSil
  3. Yine en sevdiklerimden biri. Şu sıralar onu okuyorum tekrar. Henrietta'yı çok iyi anlattığını düşünüyorum Agatha teyze'mizin. bir de o sonbahar manzaraları.. Tadından yenmeyen bir kitap :)

    YanıtlaSil
  4. Biblio : Canım benim, Agatha Christie'leri öylece birer polisiye gibi değil ama çok farklı bir incelikle okuyorsun ya, bayılıyorum senin bu anlayışına. O kitaptaki sonbahar manzarasının güzelliğini görebilmek herkese nasip olmaz, yüreğine sağlık.

    Benim kitaptan pek hoşlaşmamamın sebebi, hata ederek filmini önceden izlemiş olmamdır belki. Bir de Altın Kitaplar basımı değil farklı bir yayınevi baskısı okumuştum, o sebepten de ısınamamış olabilirim.

    YanıtlaSil
  5. Teşekkür ederim Aslı'cım, ne güzel şeyler yazmışsın :) Christie'lerin polisiye tarafı birçok yönünden snra geliyor benim için, çok doğru bir tespit.

    Genel olarak önce filmini izlediğim hikayelerin kitaplarını okumak çok sıkıcı diye düşünüyorum. Mesela Sakın Kımıldama'ya film olarak hastayım ama kitap -güzel olmasına rağmen- elimde sürünüyor ne zamandır. Herhalde hiçbir öngörü olmadan ilk okuyuşta zihinde beliren filmi daha çok seviyorum. Sende de böyle oldu sanırım Hollow Malikanesi'yle alakalı.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.