30 Aralık 2012 Pazar

Şüpheli Bir Ölüm


Esmahan Aykol, Merkez Kitaplar


Üçüncü Kati Hirşel Polisiyesi.


İstiklal Caddesinde her zamanki gibi kazı işleri var, Kati çukura düşmeden, çamura batmadan yürüme yeteneğini geliştirmiş her İstanbullu gibi. Can dostu Fofo da sevgilisinden ayrılmış, Kati'nin yanına geri dönmüş. Bu macerada Kati'nin olaya dikkatini çeken de Fofo zaten.


İnternetteki magazin sitelerinden birinde, Sani Ankaralıgil'in ölü bulunduğu haberi Fofo ve Kati'nin dikkatini çeker. Oldukça zengin Ankaralıgil ailesine gelin gitmiş Sani'nin (aslında Saniye de daha kibar dursun diye Sani deyollar) durup dururken evinde düşüp ölmesi amatör dedektiflerimizin dikkatini çeker. Sani bir çevre vakfı kurmuş ve Ergene Havzasını zehirleyen sanayicilere savaş açmıştır. Acaba sanayiciler mi susturmuştur Sani'yi yoksa daha derin hikayeler mi var? Eh, böyle meraklı olayları bizim Kati ve alem dostu Fofo'dan daha iyi kim çözecek? Bizimkiler arabaya atladıkları gibi Lüleburgaz'a giderler. Aldıkları cevaplar kafaları karıştıran cinstendir. Bir de ortaya nefes kesici yakışıklılıkta yasak aşk çıkıverir.


Bu macerada hem çevre kirliliği konularının altı çiziliyor, hem de her zamanki gibi Kati'nin kendine has araştırmasını keyifle okuyoruz. Tabii Kati'nin hayatındaki gelişmeleri de öğreniyoruz. Bu kitaplarda hoşuma giden detaylardan biri de bu; kahramanımız gerçek, yaşayan bir karakter. Yaşlanıyor, sarkıyor, sevgilisinden ayrılıyor, hayatı hep ilerliyor kısacası.


Bu seriyi keşfetmenizi tavsiye ederim:)


On beş yaşından beri hemen her hafta en az bir kitap okuduğumu varsayarsak, binlerce polisiye okumuştum. Böyle bir ölüm... Uyuşturucu almamış, zehirlenmemiş ama kolunda iğne izi olan, kafasını çarptığı için değil ama... doğal nedenlerden ölmüş bir kadın... hadi, erkek olsun... hatırladığım kadarıyla hiçbir kitapta karşıma çıkmamıştı.



2 yorum:

  1. Yuttun mu balam kitapları, ardarda devirdin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yuttum hakikaten, ardarda devirdim, kan tadı almış vampirella gibi okudum:))) birini bitirip ötekine başlamak da pek keyifli. şimdi kimbilir ne kadar bekleriz bir sonraki macera için. Ama şu Armin Beyle neler olacak pek meraktayım:)))

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.