27 Eylül 2015 Pazar

Sağdan Birinci Mezar (First Grave on the Right)

Darynda Jones, Doğan Kitap

Çeviri : Bilge Gündüz


Kahramanımız özel dedektif Charley Davidson, oldukça esprili, pek eğlenceli bir karakter. Kendisiyle de dalga geçebildiği için onun ağzından maceralarını okumak zevkliydi.

Charley'in fantastik özelliği ise ölüm meleği olması! Bir sebepten öteki tarafa geçemeyen ruhlarla konuşup   onları ışığa yürütüyor. Böyle bir dizi vardı, Ghost Whisperer diye ama oradaki kadın mıymıy uyuz bir şeydi. Charley pek bıcır bıcır ve becerikli. Zaten o polis departmanı için danışmanlık yapan bir dedektif ve aynı gün öldürülen 3 avukat cinayetini çözmeye çalışıyor.

Bir de Charley'e musallat olan, salt dokunuşlarını hissedebildiği gizli bir sevgilisi var. Beri yandan da onun peşine düşüyor kızımız. İşte bu noktada kitabın olay örgüsünde kopukluk ortaya çıkıyor. Avukatların davası neredeyse unutuluyor, biz esrarlı sevgilinin peşine düşüyoruz. Yani bu kitabı bir polisiye gibi okuyamazsınız. Günümüzde geçen doğa üstü olaylar içeren bir aşk ve macera romanı. Pazar günlerinizi neşelendirmek için ideal.






26 Eylül 2015 Cumartesi

Baskerville'lerin Köpeği (The Hound of the Baskervilles)

Sir Arthur Conan Doyle, İthaki Yayınları

Çeviri : Filiz Sarıalioğlu


İthaki'den çıkan Sherlock Holmes'un klasik maceralarını okumaya devam ediyorum. Baskerville'lerin Köpeği, en bilinen Sherlock maceralarından. Holmes ile Watson, tekinsiz Devonshire bozkırında, köylülere dehşet saçan ve Baskerville malikanesi sahiplerine musallat olan canavar köpeğin peşindeler. Malikanenin intikal ettiği yeni baroneti atalarının ölümcül kaderinden korumaya çalışıyorlar.

Kitabın atmosferine bayıldım, o karamsar, boğucu havayı tamamen hissettim. Malikanenin huzursuz ortamı, kırların tekdüze, rahatsız edici havasını soludum adeta. Gayet güzel bir polisiye.




24 Eylül 2015 Perşembe

Sır (The Secret)

Julie Garwood, Epsilon Yayınları

Çeviri: Timur Avarkan


Kitap, çok küçük yaşta tanışan İskoç ve İngiliz iki kızın, uluslarının düşmanlığına aldırış etmeden derin bir dostluk kurmaları ile başlıyor. Yıllar sonra İskoç kızı Frances Catherine, ilk çocuğunu doğuracağı vakit arkadaşını yanında istiyor ve Lady Judith, yabanıl İskoç topraklarına bir seyahate çıkıyor. Tabii ki de gri gözlü, delice yakışıklı İskoç beyi Iain'a aşık oluyor. benim saçlarım ağardı yıllardır aşk romanı okumaktan, bu romanlardaki adamlar neden illa gri gözlüdür, çözemedim henüz.

Neyse işte, ortalama bir aşk romanı. İlla okuyun diyemem. İyi ki sahaflardan 5 liraya almışım. Etiket fiyatı 25 lira verilmez bu kitaba.






19 Eylül 2015 Cumartesi

Her Gün (Every Day)

David Levithan, Pegasus Yayınları

Çeviri: Derya İmer Aydınlık


Kitabın hikayesi gerçekten çok enteresan ve ilgi çekici. Kahramanımız A., her sabah bir başka bedende uyanıyor. Doğduğundan beri bu böyle. Sebebi muamma. Bebekken tabii anlamamış bunu, çocukken ise normal zannetmiş. Büyüdükçe, insanların hayatındaki sürekliliği ayrımsamış. Şimdi 16 yaşında ve her sabah 16 yaşında bir başka kız veya oğlanın bedeninde uyanıyor. O bedenin hafızasına erişip o kişi adına günü yaşıyor. Ama kendi benliğine sahip, kendinin bilincinde. E-postası bile var. Bir sabah bedeninde uyandığı bir delikanlının kız arkadaşına aşık oluveriyor. Kızın adı Rhiannon. (Ben kitabı okurken bu isim her karşıma çıktığında Riyanna diye okuyup geçtim)  Bizimki aşık oldu ya, sonraki günlerde hangi bedende uyanırsa uyansın, bir yolunu bulup Rhiannon'a gidiyor.

Dediğim gibi konu inanılmaz enteresan ve çok merak uyandırıcı. Ama sanki harcanmış konu, olmamış. A.'nın durumu hakkında daha çok detay olmalıydı, sonra nasıl hep aynı civardaki bedenlerde var oluyor, ne bileyim ülkenin başka bir yerindeki bir bedende neden uyanmıyor, hatta neden başka bir ülkede uyanmıyor eğer gezici bir benlikse A.?

Kaçırılmış bir fırsat diyorum Her Gün için.


15 Eylül 2015 Salı

Yeni Soyadının Hikayesi (Storia del nuovo cognome)

Elena Ferrante, Everest Yayınları

Çeviri : Eren Yücesan Cendey

İkinci Kitap : Gençlik


Sağolsun Everest Yayınları, Napoli romanları serisinin ikinci kitabını ilkinin ardından hemen yayınladı da Lenu ile Lila'nın hikayesini merak ederken tükenip gitmedik. Darısı üçüncü ve dördüncü kitaplara diyorum. Aslında hepsinin çıkmasını bekleyip bir anda okumak da çok güzel olabilir çünkü insan bittikçe daha da okumak istiyor bu romanları!

Yeni Soyadının Hikayesi, Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım'ın bittiği andan intibaren Lila ile Lenu'nun yaşadıklarını Lenu'nun ağzından anlatmaya devam ediyor. Lila 16 yaşında evlenmiştir fakat o bir soyadı ile tutsak edilemeyecek denli tutkulu, zeki, pervasız ve cüretkardır. Evlilik yoluyla edindiği parayı elinin kiri gibi savurmaktan imtina etmez. Lenu ise fakirlikten, mahelleden kurtulmak için var gücüyle çalışmaya, okumaya devam eder. Nino'yu gizliden gizliye sever. Lila ile beraber tatile çıktıklarında ikisinin de hayatı sarsılır.

Kızların hayatındaki gelişmeleri takip ederken, ilk romandan tanıdığımız mahallenin diğer gençlerinin de hikayeleri devam ediyor tabii. Hepsi birbiriyle iç içe geçmiş bir hayat sürüyorlar. Lila evlilik, Lenu ise üniversite sayesinde bu iç içe olma halinden uzaklaşıyorlar ama birbirlerinden kopamıyorlar. Ve biz, biraz daha, biraz daha okumak istiyoruz bu hayatları.

Elena Ferrante harikulade yazıyor. Üçüncü kitabın bir an evvel yayınlanmasını bekliyorum.





13 Eylül 2015 Pazar

İpekböceği (The Silkworm)

Robert Galbraith, Pegasus Yayınları

Çeviri : Zeynep Heyzen Ateş

Bir Cormoran Strike polisiyesi.


Kraliçemiz J.K. Rowling'in Robert Galbraith mahlası ile yayınladığı ikinci Cormoran Strike polisiyesini ilkinden daha çok sevdim. Takma bacaklı, esaslı kahramanımıza hayranım zaten. Bu macerada sekreter Robin'in işin içine biraz daha girmesi, Cormoran ile davada çalışması çok hoşuma gitti. Acaba aralarında bir şey olacak mı?  İkili olup davaları beraber çözecekler mi diye merak ettim. İlerleyen maceralarda öğreneceğiz artık Robin ile Cormoran'ın ilişkisinin mahiyetini.


Bu davada Cormoran kayıp bir yazarın peşinde koşuyor. Pek ünlü olmayan yazar Owen Quine, skandal yaratan bir kitabı bomba gibi ortaya bırakıp kaybolmuştur. Edebiyat dünyasından tanınmış kişilerin berbat sırlarını mide bulandırıcı şekilde ifşa eden kitabın taslağı ortalığı karıştırmıştır. Strike, yayıncılık dünyasına dalarak yazarı bulmaya çalışır. Tabii dava kaçınılmaz olarak cinayet vakasına dönüşecektir.


Günümüz Londrası kitabın arka fonunu yine mükemmel dolduruyor. Zaten bu serinin en sevdiğim özelliklerinden biri Londra'da geçmesi. Cormoran'ın yürüdüğü sokaklarda, yemek yediği pub'larda onunla berabermişim hissi veriyor. Bir de Robin'in heyecanla Prens William ile Kate'in nişan haberinden bahsetmesine bayıldım tabii:)


Üçüncü kitabı bekliyorum:)






12 Eylül 2015 Cumartesi

Korsan Günlükleri (Pirate Latitudes)

Michael Crichton, Altın Kitaplar

Çeviri : Emil Selim Bayındır


Bu kitabı D&R'ın yaz kampanyasından 5 liraya almıştım. Neyse ki tam fiyatından almamışım. Büyük hayal kırıklığı yaşattı. Sonradan araştırınca öğrendim ki, Michael Crichton aslında bu kitabı yayınlamamış. Adamcağız öldükten sonra bilgisayarında bulup piyasaya sürmüşler. Yahu adam bunu bastırmadıysa bir bildiği vardır değil mi? Son derece sıkıcı, olmamış bir kitap bu. Motorsuz araba gibi. Ay Karayip Korsanları, hazine aman aman deyip okumaya değmez bence.

Vakit kaybı.



Soğuk Granit (Cold Granite)

Stuart MacBride, Artemis Yayınlrı

Çeviri : Barbaros Bostan


Bir Logan McRae polisiyesi.


Granit Şehir diye bilinen İskoçya'daki Aberdeen kentinde, korkunç çocuk cinayetleri işlenmeye başlar. Kahramanımız dedektif Logan McRae katilin peşine düşer.

Güzel bir polisiye Soğuk Granit. Karakterleri çok renkli. Logan zaten hemen sevilesi bir dedektif. Yardımcısı Memur Watson nefis bir erkek Fatma, küfürlü konuşması, kendini ezdirmemesi, korkusuzluğu ile harika bir kahraman. Bunların başmüfettişi Insch, gıcık olması için yazılmış ama bana bir şekilde sempatik geldi, habire şeker yemesi çok hoştu. Kitabın bir yerinde Ian Rankin'in polisiye kitaplarına laf sokmasına da çok güldüm. Bir de pislik gazeteci Miller var ki, sonuçta ona bile sempati besledim.

Kurbanlar çocuk olduğu için normal bir polisiyeden daha rahatsız edici bu hikaye ama sevdim bu kitabı. İkinci macerası da Ölüm Işığı ismiyle Artemis'ten çıktı, onu da okumak istiyorum.



11 Eylül 2015 Cuma

Ay ve Güneş (The Moon and The Sun)


Vonda McIntyre, İthaki Yayınları

Çeviri : Aslı Genç


Roman Fransa'nın meşhur güneş kralı 14.Louis'nin devrinde Versailles sarayında geçiyor. Saraya yeni gelen tecrübesiz genç kız Marie Josephe, kralın yeğenine nedimelik etmektedir. Marie Josephe'nin ağabeyi Yves ise kral için deniz canavarları avladığı seferinden başarıyla dönmüştür. Ölü erkek deniz canavarı ile canlı ele geçirdiği dişi deniz canavarını krala sunan Yves ile Marie Josephe bir anda sarayın ilgisini çekerler. Marie Josephe, harika Versailles bahçelerindeki bir havuzda esir tutulan dişi deniz canavarı ile anlaşmanın bir yolunu bulur. Çok geçmeden Şehrzad ile dost olan Marie Josephe, deniz kadınının hayatını kurtarmak için mücadele etmeye başlar.


Kitabı fantastik olarak tanımlamak ne denli doğru bilemedim. Kitataki tek fantastik şey deniz canavarı idi. Kitap daha çok 14.Louis ve asilzadelerin yaşadığı görkemli Versailles sarayına yeni gelen Marie Josephe'nin sarayın adabı muaşeret kanunlarını öğrenmesini ve aşkı bulmasını anlatıyor. Versailles'daki o debdebeli, şatafatlı hayat çok nefis ve detaylı tasvir ediliyor. Fransa tarihini ve saraylıların yaşamını sevdiğim için ben zevkle okudum. Ama herkese hitap etmeyebilir özellikle amaç fantastik roman okumaksa At ve Güneş'i pas geçebilirsiniz.


Tarihi roman sevenlerin zevk alacağı bir kitap.



9 Eylül 2015 Çarşamba

Centilmenler ve Oyuncular (Gentlemen and Players)


Joanne Harris, Altın Kitaplar

Çeviri : Suzan Cenani Alioğlu


Daha önce hiç Joanne Harris okumamıştım. Şimdi bütün kitaplarını okumak istiyorum. Centilmenler ve Oyuncular dört dörtlük bir romandı.


Olaylar tam romanlara layık klasik İngiliz yatılı okulunda geçiyor. Hikayeyi iki ağızdan okuyoruz: Şah yani kolejin emektar Latince öğretmeni Mr Straitley ve piyon, yıllarca St Oswald's okulunu ve seçkin öğrencilerini uzaktan izleyerek bilenmiş bir çocuk. Okulun yeni döneminde şah ve piyon karşı karşıya geliyorlar. Pek dikkat çekmeyen ufak tefek hadiselerle başlayan olaylar tam da bir kartopunun yuvarlanıp büyümesi gibi hızla çığırından çıkıyor


Okuması son derece zevkli, merak duygusu sonuna dek devam eden mükemmel bir roman bu. Mr Straitley harika bir karakter. Hikayede düğümlerin çözülüşünü yazar müthiş kurgulamış.

Çok beğendim!



7 Eylül 2015 Pazartesi

Kahire'nin Yanan Melekleri (Dogstar Rising)


Parker Bilal, Kırmızı Kedi Yayınevi

Çeviri : İdil Dündar


Makana 2.Kitap


Makana, turistik bir seyahat firmasında gizli görevdedir. Görevi de firmanın patronuna gelen tehdit mektuplarını kimin gönderdiğini bulmaktır. Ofisin sekreteri diğer çalışanlara göre daha seçkin olduğu için Makana'nın dikkatini çeker. Güzel Meyra aslında mektupların kendine gönderildiğini düşünmektedir. Meyra Kıpti'dir, kocası ise çalışmaları ile imamları öfkelendiren laik bir müslüman yazardır.  Kocası üniversiteden atılıp, Meyra'nın sözleşmesi feshedilince kadın kimliğini gizleyip seyahat firmasında işe başlamıştır.


Bir anda gerçekleşen olaylar Makana'yı tehdit mektuplarından ötesini araştırmaya iter. Mısır'ın Sudan'a dönmesi korkusuyla yaşayan Makana, araştırması esnasında geçmişin hayaletleri ile karşılaşır.


Makana'yı çok ama çok seviyorum. Kahire'den sonra bu macerada Luksor'a kadar uzanıyor kahramanımız. Neyse ki Kırmızı Kedi seriyi basmaya devam edecek.

Nefis bir roman ve zevkli bir polisiye!



4 Eylül 2015 Cuma

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım (L'amica Geniale)

Elena Ferrante, Everest Yayınları

Çeviri : Eren Yücesan Cendey


Birinci Kitap : Çocukluk, Ergenlik


Hemen söyleyeyim, harikulade bir roman, Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım. Kahramanlarımız Elena, yani Lenu ile Rafaella yani Lila. 1950'lerde fakir bir Napoli mahallesinde yaşayan iki küçük kız, o civarda herkesin korktuğu Don Achille'in apartmanındaki karanlık merdivenlere tırmandıkları gün dost oluyorlar. Kızların dostluklarının hikayesini bize Lenu anlatıyor. İki kız beraber ilkokula gidiyorlar, Lenu çok çalışıyor, Lila ise çaba göstermeden birinci olabilecek denli zeki. Ne var ki ailesi okutmayacaktır Lila'yı ve Lenu eğitim mücadelesine devam ederken Lila bambaşka deneyimler yaşayacaktır.

Kitabın enfes bir dili var, olaylar su gibi akıp giderken, Napoli, mahalle, kunduracı, marangoz, deli dul kadın, pastane, şarküteri... hepsi rengarenk üç boyutlu bir film gibi etrafımızda canlanıyor. Kitap bizi alıp o mahalleye götürüyor, herkesi tanıyoruz, hepsinin Lenu ile Lila'nın öykülerine karışan hikayelerini öğreniyoruz. Beri yandan kızların büyümelerini, yavaş yavaş oğlanlarla yakınlaşmaları, aralarındaki hiç bitmeyen rekabet ve dostluk sayfalar boyu tırmanmaya devam ediyor.

Cıvıl cıvıl ve son derece insancıl bir roman, kız çocuğu olmayı, mahalleli olmayı, genç kız olmayı, arkadaş olmayı anlatıyor. Şiir gibi, çok sevdim.





3 Eylül 2015 Perşembe

Kahire'de Kayıp (The Golden Scales)


Parker Bilal, Kırmızı Kedi Yayınevi

Çeviri : Ali Cevat Akkoyunlu


Makana 1.Kitap

Makana, Sudan'daki İslami devrimden kaçarak Kahire'ye gelmiş eski bir polis memuru. Nil nehri üzerinde döküntü bir teknede yaşıyor ve iki yakasını bir araya getirmek için dedektiflik yapıyor.


Mısır'ın en zengin adamlarından Saad Hanefi, her nasılsa Makana'yı bulup ona bir iş teklif ediyor. Hanefi'nin sahip olduğu futbol takımının yıldız oyuncusu Adil Romario ortadan kaybolmuştur. Hanefi hem oğlu gibi sevdiği delikanlıyı bulmak hem de futbol takımını krizden kurtarmak istemektedir. Böylece kahramanımız Kahire sokaklarında kayıp gencin peşine düşer.


Bayıldım, nefis bir polisiye. En güzel yanı Kahire atmosferini mükemmel şekilde kullanması. Okuması çok zevkli bir polisiye roman.