29 Eylül 2016 Perşembe

Ayçöreği


Piraye Şengel, Labirent Yayınları


Kahramanımız Servet, sevimsiz bir adam. Genellikle kahramanımızı sevmek isteriz, yoksa kitapla aramıza mesafe girer, servet pek sevilesi bir tip değil. İşte bu ukala,, sevimsiz Servet, eski mahalleden komşusu Azade'ye iş teklif ediyor ve ikisi beraber Ayçöreği Dedektiflik Bürosu'nu kurup çalışmaya başlıyorlar.


Kitabın devamında bir sürü karakter işin içine giriyor, hepsine detaylıca yer verilmiş ama sorun şu ki kitap kısacık. Karakterleri anlatarak sayfalar geçiyor ve son birkaç sayfada dava çözülüyor. Bence finali çok aceleye gelmiş kitabın.


Pek beğenmedim.



Miyav! Yarın Yeni Bir Hayata Başlıyorum (Demain j'arrête!)


Gilles Legardinier, Pegasus Yayınları

Çeviri : Hakan Tansel


Amelie filmi gibi tatlı bir Fransız romanı Yarın Yeni Bir Hayata Başlıyorum. Miyav kısmını yayınevi eklemiş, kitabın kapağındaki Peru şapkası takmış kediyi düşününce, eh mantıklı geldi. Zaten kitaba dikkatimi bu kapak ve isim çekti kesinlikle. Okuyunca da hiç hayal kırıklığına uğramadım.


Kitabımız Julie'nin hikâyesini anlatıyor. Şaşkın kahramanımızın apartmanına son derece yakışıklı ve de esrarengiz bir adam taşınıyor. Julie bu adama kafayı takıyor hatta adamın hayatının aşkı olduğuna inanıyor (yüzünü bile görmeden). Adamı gözetlemek için kendini saçma hallere sokup pek komik şekilde yakalanınca tanışmış oluyorlar neyse. Tabii adamın sakladığı birşey var ve Julie bu sefer esrarı çözmek için olmadık işler peşine düşüyor.


Çok hoşuma gitti bu roman, hem romantik hem komik; asla bayağı veya vıcık vıcık değil, insana iyi gelen, pek tatlı bir kitap.



28 Eylül 2016 Çarşamba

Lilly Aphrodite'in Fırtınalı Hayatı (The Glimmer Palace)


Beatrice Colin, Epsilon Yayınları

Çeviri : Pınar Turanlı


Kitabımız Lilly'nin doğumuyla başlıyor, 1900 senesinde. Ve 1935'e dek süren dönemde Lilly'nin hayatını okuyoruz. Berlin'in o yıllardaki atmosferini çok güzel kurmuş yazarımız. Savaş dönemi acılarını bize hisettirerek anlatmış. Nazilerin yükselişini de güzelce betimlemiş. Fakat Lilly'nin fırtınalı hayatındaki fırtınalar bana biraz fazla geldi. Yani bir kızın başına gelebilecek ne varsa bı kızın başına geldi herhalde. Tam bir melodramdı Lilly'nin yaşadığı. O yüzden kitabı beklediğim kadar sevmedim.




26 Eylül 2016 Pazartesi

Vader Down


Jason Aaron, Kieron Gillen, yazarlar
Mike Deodato, Salvador Larroca, çizerler


Marvel'in Star Wars çizgi romanları evreninden bir başka Vader macerası. Olaylar A New Hope filminden hemen sonra geçiyor. Orijinal karakterleri görmek çok güzel. Sadece Leia'yı biraz karakter dışı buldum.



Justice League Cilt 3 : Atlantis Tahtı (Justice League Volume 3 : Throne of Atlantis)


Geoff Johns, Yapı Kredi Yayınları

Çeviri : Anıl Bilge



Atlantis'in Orduları Ayağa Kalkın!

Aquaman olmadan önce Arthur Curry, Atlantis Kralı'ydı. Ama yüzey insanlarından nefret eden batıl inançlı Atlantisliler için yarın insan olan bir kralı sevmek çok zordu.

Arthur, Justice League'e katıldığında Atlantis'i terketti ve tahtını kardeşi Orm'a, Ocean Master'a bıraktı. O günden beri, suların altındaki dünya yüzeydeki dünyayla zorlu bir barış dönemi sürdürdü. Şu ana kadar.

Dünya'nın süper kahramanlarının dikkati başka yönlere dağılmışken, gizemli bir güç Atlantis ve yüzey dünyasını savaşın eşiğine itiyordu. Ölü sayısı artarken ve büyük bir istila başlamak üzereyken sadece Justice League uygarlığın yarısını suların altındaki bir mezara gömecek kanlı bir çarpışmayı engelleyebilecekti. Bu uyarıya kulak verin: Atlantis Tahtı'nın sahibi dünyanın kaderine karar verecek...


Bu macera tamamen Aquaman üzerine kurulmuş. O kim ya? Sen kimsin? :))) Batman için okuyordum Justice Leauge maceralarını. Bıraksam mı acaba okumayı? Aquaman umrumda bile değildi. Koca macera onu okumak zorunda kaldım. Üff.





25 Eylül 2016 Pazar

Star Wars: Darth Vader, Vol. 1: Vader


Kieron Gillen, Salvador Larroca, Marvel


Marvel'in Star Wars çizgi romanlarını epeydir merak ediyordum, sonunda ICAF - İstanbul Çizgi roman ve Sanat Festivalinde buldum bir iki tane.

Bu ciltte Vader serisinin ilk 6 fasikülünü bir araya getirmişler. Hikâye, Episode IV sonrasında Vader'ı takip ediyor. Çok beğendim. Devamını sanırım Amazon'dan almak gerek :(



Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları (Miss Peregrine's Peculiar Children)


Ransom Riggs, İthaki Yayınları

Çeviri : Aslı Dağlı


Bu kitabı Sayfa6 diye bir yayıncı basmıştı yıllar evvel, o zaman okumuştum. İthaki yeni çeviri ve müthiş bir ciltli kapak yaparak hem de serinin devamıyla beraber tekrar basınca ben de kitabı bir kere daha alıp okudum.

Yazar eski fotoğraf meraklısı ve bu fotoğrafları sergilemek için kurgulanmış bir hikâye elimizdeki de. Aslında neden üç kocacilt boyu devam ettiğini anlamıyorum, tek kitapta iş bitebilirmiş sanki.

Yine de eski fotoğraflar çok ilgi çekici, en başta bu kitabı okuma sebebim de onlardı zaten.

Not : Filmini de hiç beğenmedim :(


Tanıtım Bülteni :

Gizemli bir ada. Terk edilmiş bir yetimhane. Fazlasıyla tuhaf fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon.

Tüm bunlar kurgu ile fotoğrafçılığı nefes kesici bir şekilde bir araya getiren ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları romanında keşfedilmeyi bekliyor.

Yaşadığı korkunç aile trajedisi yüzünden Galler kıyılarındaki, dünyadan uzakta kalmış bir adaya yolculuk eden on altı yaşındaki Jacob, burada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocuklar Yetimhanesi'nin yıkıntılarını keşfetmekle kalmayıp, Bayan Peregrine'in çocuklarının sadece tuhaf olmaktan çok daha fazlası olduğunun farkına varır.




24 Eylül 2016 Cumartesi

Batman : Arkham Tımarhanesi (Batman : Arkham Asylum The 25th Anniversary Edition)


Grant Morrison (yazar) ve Dave McKean (illüstratör), JBC Yayıncılık

Çeviri : Güneş Becerik Demirel


Seçkin psikolog Amadeus Arkham, akıl hastası annesinin 1920 yılında ölmesinin ardından ata yadigârı evini akıl hastalarının tedavi edileceği bir hastaneye çevirmeye girişir.

Yarım yüzyıldan fazla bir süre sonra, Arkham Tımarhanesi kasvetli koridorlarla ve tekinsiz gölgelerle dolu bir yer haline gelmiştir. Taş ve ahşaptan oluşan bu karanlık mesken, çözülmeden bırakılması herkesin yararına olan bir bilmecedir.

Yıllar boyunca, Batman'in çıldıran ve sakatlanan düşmanları bu klostrofobik duvarların arasına hapsolmuşlardır. Ses yalıtımlı hücrelerde ve ışıksız mahzenlerde kara kara düşünerek planlar yapmışlar, tekrar güçlerine kavuşacakları ve sağduyu dünyasını alaşağı edecekleri günün hayalini kurmuşlardır.

Derken o gün gelip çatar.

1 Nisan'da kaçıklar tımarhaneyi ele geçirir. Joker'in önderliğinde, hapsolmalarından sorumlu olan adama, Batman'e karşı amansız bir mücadele başlatırlar.

En büyük düşmanlarıyla asap bozucu bir zekâ yarışına girişen Batman şimdi karanlığın kalbine inmeli, en büyük düşmanlarıyla yüzleşmeli ve kendi bölünmüş kişiliği hakkındaki gerçeği öğrenmelidir - aksi halde kaçıklarla aynı kaderi paylaşmaya mahkûm olacaktır.


Bu klasik macera, okuduğum en farklı Batman hikâyelerinden biriydi. Her bir çizime uzun uzun bakmak, incelemek istiyorsunuz. Değişik bir tarzı var. Çizgi roman değil de sanat eseri adeta.











23 Eylül 2016 Cuma

Justice League Cilt 2 : Hainin Yolculuğu (Justice League Volume 2 : The Villain's Journey)


Geoff Johns, Yapı Kredi Yayınları

Çeviri : Anıl Bilge


Justıce league, iyilik adına şimdiye kadar dünyanın gördüğü en büyük güçtü. Ama herkes onlara aynı gözle bakmıyordu. Kötülüğe karşı hiç bitmeyen savaşları, süper güçlü ve kostümlü tarafların ötesinde kayıplar ve ölümlerle sonuçlanıyordu. Justice League'in masum hayatları koruma çabaları herkesi kurtarmaya yetmiyordu. Dünya'nın şampiyonları, en büyük zaferlerinin en büyük yenilgilerinin tohumlarını ektiğinden habersizdi. Çünkü trajediyle yüz yüze geldikten sonra, bir zamanlarki hallerinden daha yüce bir varlık olarak yeniden doğanlar sadece kahramanlar değildir. Kötüler de bu yolculuğa çıkabilir. Ve onlar bu karanlık yola çıktıklarında, o yolculuğun sonu Justice League'in yok oluşu olabilir. Geoff Johns (Green Lantern) ve Jim Lee'den (Batman: Hush) oluşan New York Times Çok Satanı ekibine, çizerler Gene Ha (Top 10) ve Carlos D'Anda (Deathblow) Justice League: Hainin Yolcuğu için katılıyor. Dünyanın en büyük süper kahramanları karanlığın kalbine inen bu yolculuktan kurtulabilecekler mi? Bu hikâye DC COMICS tarihin en şok edici ve şaşırtıcı anlarından biriyle bitiyor!


Justice Leaugue içinde Batman var diye okuduğum bir seri. İlk macerayı çok beğenmiştim. Bu macerada Batman fazla ortalarda değildi,tabii çok kahraman olunca sıra pek bizimkine gelmedi. Ama zevkli bir çizgi romandı.





Batman/Superman Cilt 1 : Dünyalar Arası (Batman/Superman Volume 1 : Cross World)


Greg Pak, JBC Yayıncılık

Çeviri : S.Emre Taşkrıan


Dostluklarından, Justice League ve Darkseid'dan, hatta Superman henüz uçmayı öğrenmeden önce Batman ve Superman, düzenbaz bir tanrıça tarafından başka bir dünyaya gönderilirler. Çoğu şeyin aynı olduğu ama aynı olmayan şeylerin tehlikeli bir şekilde farklı olduğu bu acayip paralel dünyada, Dünya'nın en büyük iki kahramanı ilk kez bir ekip olmak zorundadır. Ama eve dönebilmek için aynı zamanda Dünya 2'nin en büyük kahramanları, Batman ve Superman ile de işbirliği yapmaları gerekmektedir...

Greg Pak, Jae Lee, Paulo Sıqueıra, Ben Olıver Ve Yıldıray Çınar gibi çizgi roman dünyasının süper starlarının yaratıcılığını üstlendiği Batman / Superman: Dünyalar Arası cildinde, yeryüzünün en büyük iki kahramanı ilk tanışmalarından en zor saatlerine kadar başrolü paylaşıyor.


Pek sevmedim ben bu macerayı. Kahramanlarımız paralel evrendeki benlikleri ile el ele verip Darkseid ile savaşıyorlar ama hikayeyi takip etmek zordu, kopuk kopuk geldi bana biraz.



Batman - Yıl Sıfır Gizli Şehir (Batman Volume 4 : Zero Year - Secret City


Scott Snyder ve James Tynion, JBC Yayıncılık

Çeviri : Cenk Könül


Süper kahramanlar çağı başlamadan önce Batman masumları korumak ve kötüleri cezalandırmak için kanatlarını açmadan önce Gotham Şehri'nin başına buyruk oğlu Bruce Wayne yıllarca ortalıkta görünmedi. Ancak bu tam da onun ihtiyacı olan karanlık perdesiydi. Bruce, Gotham'ın sokaklarında bir sürü farklı kılıkta devriyeye çıkıp yüzü olmayan bir kahraman olarak kariyerine başlıyor.

Scott Snyder, Greg Capullo, Danny Mıkı Ve Rafael Albuquerque'den oluşan çok satan yaratıcı ekip Batman: Yıl Sıfır - Gizli Şehir'de Kara Şövalye'nin kökenine ve onun Riddler, Red Hood ve daha fazlasıyla olan ilk karşılaşmalarına dudak uçuklatan yepyeni bir bakış sunuyor.


Bu macera Batman'den çok Bruce Wayne karakterine ağırlık veriyor. Çok beğendim, çok severek okudum. Çevirisi ve baskı kalitesi de her zamanki gibi mükemmel.





21 Eylül 2016 Çarşamba

Üç Cisim Problem (The Three-Body Problem)


Cixin Liu, İthaki Yayınları

Çeviri : Zeynep Özmeral


Kitabın özeti kısaca şöyle : Gizli bir askeri proje, uzaylılarla iletişime geçmek için uzaya sinyal gönderir. Bu sinyali yakalayan, yıkımın eşiğindeki bir uygarlık ise Dünya'yı kendisi için istemektedir.


Tabii hikâye daha karmaşık. nasıl anlatacağımı bilemiyorum açıkçası. 1967'de başlıyor olaylar, öldürülen aydınlık bir bilim adamının kızını takip ediyoruz önce. Ye Wenjie beklenmedik olaylar sonucu kendini Kızıl Sahil isminde gizli bir askeri üste buluyor. Günümüzde ise Profesör Wang Savaş Komuta Merkezinde olanları anlamaya çalışmakta, Çinli ve işbirliği yaptıkları yabancı komutanlar neyi önlemeye çalışıyorlar? Komutanlar Wang'dan peşpeşe ölen fizikçilerin izini sürmesi için gizli bir örgüte katılmasını isterler. Örgüte sızmak için Wang bir sanal gerçeklik oyunu oynamaya başlar ve yavaş yavaş Kızıl Sahil'de neler olduğunu öğrenir.


Müthiş bir bilim kurgu Üç Cisim Problemi. Bir sürü yerinde anlattığı fizikle ilgili olguları anlayamadım. Yine de okudum, müthiş bir kitap bana kalırsa. Umarım devamını da okuyabiliriz.





19 Eylül 2016 Pazartesi

Dünyanın En Şanslı Kızı


Jessica Knoll, Yabancı Yayınları

Çeviri : Murat Karlıdağ



Kahramanımız Ani, görünüşte mükemmel hayatı yaşıyor. İyi bir okuldan mezun olmuş, güzel bir işi var, zengin ve asil bir adamla nişanlı. Ama aslında, ömrünce başkaları onu sevsin diye hesaplı kitaplı davranmış, kendini kaybetmiş biri. Geçmişte başına gerçekten çok korkunç bir olay gelmiş ve geri dönüşlerle Ani'nin bu olayla yüzleşmesini okuyoruz. Sonunda olmadığı biri gibi davranmaya devam edecek mi? Yoksa gerçek benliğine kavuşup özgürleşecek mi?


Bu gerilim benim kitabı zevkle okumama yetmedi doğrusu. Kahramanı da sevmedim. Bir de kitap baştan aşağı yazım hataları ile doluydu, zevkli bir okuma olmadı benim için.




18 Eylül 2016 Pazar

Çinli Zengin Sevgilim (China Rich Girlfriend)


Kevin Kwan, Mona Kitap

Çeviri : Sibel Alaş


Bu kitap tam yazın deniz kenarında okunacak, çok eğlenceli, hiç kafa yormak gerektirmeyen bir kitap. Kitabı kötülemiyorum, okurken çok eğlendim. Devamı çıkarsa koşa koşa gider alır onu da okurum, çünkü eğlenceli kitapları çok severim. Ama öyle derin edebi anlamlar, müthiş bir edebiyat ziyafeti filan arıyorsanız tabii size boş gelecektir. O durumda okuyup da bana küfretmeyin diye şimdiden uyarıyorum.


Kitap Singapur yüksek sosyetesine mensup bir grup ultra zengin Çinli arasında geçen hikâyeleri anlatıyor. Ancak bunların zenginliği bizim bildiğimiz zenginlik değil. (Hoş ne kadar zenginlik gördük de sanki). Bunlarınki artık poposunu yüz dolarlık banknotlara silme derecesinde bokunu çıkartmış bir zenginlik. Kitap sizi alıp bunların inanılmaz dünyasına götürüyor ve birkaç saat boyunca hiç sıkılmadan o hayatları takip ediyorsunuz. Arada Sabancı ismini görünce gülümsüyorsunuz hatta. Zengin gençlerden birinin en yakın arkadaşı "Mehmet Sabancı" da kitapta karşımıza çıkan karakterlerden.


Yalan Rüzgarı tadında , Gossip Girl gibilerden hafif, eğlencelik kitapları seviyorsanız kaçırmayın derim ben. Yayınevi de özen göstermiş bu kitaba, Sibel Alaş yapmış çevirisini. Gayet hoş.



15 Eylül 2016 Perşembe

Aşk Komandoları Vakası (Vish Puri 4.Kitap)


Tarquin Hall, Büyülü Fener Yayınları

Çeviri : Zeliha Babayiğit


Bir Vish Puri Polisiyesi


Kast sisteminde yaşanan çağdaş bir Romeo ve Juliet öyküsü Vish Puri'yi (ve dolayısıyla bizi) Hindistan tarihinin ve kültürünün en derinlerine götürüyor. Ram ve Tulsi birbirlerine âşık olduklarında genç kadının ailesi ölümüne bu birlikteliğe karşı çıkar. Çünkü Ram, Hint toplumunun en alt katmanı olan Dokunulmazlardandır. Neyse ki, kendilerini farklı kastlardan olan çiftlere yardıma adayan Hindistan'ın Aşk Komandoları adlı gönüllülerden oluşan bir grup çıkagelir. Tulsi'yi kurtarırlar, ama bu sefer Ram saklandığı yerden gizemli bir biçimde kaybolmuştur. Bütün bunlar yetmezmiş gibi başrakibi olan tatlı dilli Hari Kumar da Ram'i bulmaya çalışmaktadır. Puri ve ekibi Ram'in köyüne sızmak ve binlerce yıllık önyargılarla biçimlenen kast politikasında yollarını bulmak zorundadır. Ve hep olduğu gibi, Tarquin Hall'un Pencaplı obur-ötesi dedektifi iyi bir köriden de asla elini çekemez.


Polisiye sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir seri bu. Aynı zamanda Hindistan'ın o kaotik, bol baharatlı, parlak renklerle bezeli kadim geleneklerle örülmüş büyüleyici dünyasına girmek isteyenler de benim gibi müthiş bir zevk alacaklar bu kitaptan eminim. Harika bir kitap ve enfes bir polisiye. Bayıldım.






13 Eylül 2016 Salı

Karakol Cİnayetleri (Metin Çakır 4.Kitap)


Armağan Tunaboylu, Maceraperest Kitaplar


Bir Metin Çakır polisiyesi.


Karakol Cinayetleri serinin geri kalanından oldukça farklı, bu defa başı belaya pezevenk kahramanımız Metin Çakır değil de, namlı komiserimiz Asım Ağbi. Üstelik Asım Ağbi bizzat Metin'in yardımına muhtaç ve Metin'den karakolda üzerine yıkılan cinayet davasını çözmesini istiyor. Zanlı bizim komiser, maktül de bir başka polis, hem de Asım Ağbi'niniş dışı ilişkilerinden şüphelendiği bir polis. 


Emir tepeden gelince, Metin de o leş haliyle gelip karakola çörekleniyor ve bir yandan Yavuz Başkomiser ile cebelleşir beri yandan Sarı Ekrem'in suyuna gitmeye çalışırken cinayeti çözmeye uğraşıyor, elbet mesele cinayetin ötesine geçiyor kısa zamanda.


Kahkahalar atarak okudum bu pek zevkli polisiyeyi. Ama en unutamadığım Metin'e yardım eden jigolo Dursun'un "Uskumruluk hayatım bitti" diye ağlaması idi. 


Umarım bu leş kahramanın başka maceralarını da okuruz.






10 Eylül 2016 Cumartesi

Konsey Cinayetleri (Metin Çakır 3.Kitap)


Armağan Tunaboylu, Maceraperest Kitaplar


Bir Metin Çakır polisiyesi.


Mahallenin namlı pezevengi, tiksinerek sevdiğimiz kahramanımız Metin Çakır bu macerasında boyundan büyük belalara bulaşıyor. Mahallenin pezevenkleriyle katıldığı Puştlar Konseyi oturumunda Fenerbahçe maç skorunu öğrenmek niyeti ile kahveden dışarı çıkan kahramanımız, gözlerinin önünde kahve taranınca neye uğradığını şaşırıyor. Tabii Asım Ağbi anında Metin'in suçlu olduğuna kanaat getirince bizimki çareyi yine kaçmakta buluyor.


Korktukça donuna işeyen, cahil pis yalancı kahramanımız bu sefer çok müşkül hâllere düştüğü için kitap bana öncekilerden bile eğlenceli geldi. Serinin tamamı zaten müthiş zevkli ancak bu macerada defalarca kahkaha attım. 


Sırada Karakol Cinayetleri var.




Resim Cinayetleri (Metin Çakır 2.Kitap)


Armağan Tunaboylu, Maceraperest Kitaplar


Bir Metin Çakır polisiyesi.


Polisiye diyorum ama bu seri bence başlı başına komedi. Başı bitten götü boktan bir türlü kurtulamayan namlı pezevenk Metin Çakır'ın peşinden İstanbul'un altını üstüne getiriyoruz. Kendisi cahil, pis, yalancı, korkak, korktukça da şırıl şırıl donuna işeyen leş bir adam ama kafası çalışıyor, bir de samimi. Tiksinerek seviyoruz Metin Çakır'ı.

Bu macerada Metin Çakır üstüne yıkılan çifte cinayetten yırtmaya çalışıyor. Biz de nefes nefese peşinden koşturuyoruz. Bu adam yüzünden dilime "Galerici karı" lafı da dolanmasın mı, galerici karı aşağı, galerici karı yukarı. Ne yapalım adam öyle konuşuyor.

Çok çok eğlenceli bir kitap.





3 Eylül 2016 Cumartesi

Elric: Ruh Hırsızı (Chronicles of the Last Emperor of Melniboné #1)


Michael Moorcock, İthaki Yayınları

Çeviri : Barış Tanyeri


Elric çok meşhur bir fantastik edebiyat karakteriymiş.  Bilmiyordum. Bu kitap yazarın ilk Elric hikâyelerinden oluşuyor. Yani adamın gençliğinde yazdığı ve fantazya dergilerinde yayınlanan öyküler bunlar. Dolayısıyla sevmedim. Tabii haksızlık ediyor olabilirim, ne bileyim adamın 20 yaşında yazdığı hikâyeleri beğenmediğim için yargılamak manasız. Yıllar sonra adam çok iyi bir  yazar olmuştur belki. Ne de olsa 2 tane daha Elric cildi yayınladı bunun üzerine İthaki. Yine de şu sıralar bu ciltlere bir şans vermeyi düşünmüyorum.